28 Ocak 2008 Pazartesi

HARİKA ÇİLEKLİ TARTOLET:))

Benim çilek sevdalısı, tutkunu canım kardeşim; evde çilekleri görür görmez " Bunlardan çilekli tartölet yapsanaaaaaa:))" nidalarıyla evi inletti bir anda:)) Tabii canım ister de ben yapmaz mıyım? Yaparım hem de 8 işin arasına sıkıştırır, diğerlerini biraz bekletir, tezgahı toplar, geçerim başına:))

Benden birileri yemek içmek adına birşeyler istediğinde, mutluluktan havalara uçuyorum nedense:)) Müthiş bir haz alıyorum, zevkten dört köşe oluyorum hatta:))


Neyse, uzatmadan geçeyim tarife. Tarif tamammen doğaçlama:)) Bir anda çıktı ortaya, ama çoook lezzetli olmuştu. Ben hemen tüketeceğimiz için, üzerine tart jölesi sürmedim. Ama sizler daha sonra tüketecekseniz, hazır satılan tart jölelerini kullanabilirsiniz.


Tart Hamuru:

5 kahve fincanı un

4 yenek kaşığı tereyağı

1 kahve fincanı toz şeker

2 adet yumurta sarısı

1 paket vanilya

1 çay kaşığı tuz

Muhallebi:

70 gr. pirinç unu

2,5 su bardağı süt

150 gr. toz şeker

Öncelikle muhallabiyi hazırlayın. Tüm malzameyi bir tencereye koyun ve iyice karıştırın. Daha sonra tencereyi ocağa koyun ve kısık ateşte kaynayana kadar karıştırarak pişirin. Kaynadıktan sonra 2 dakika daha karıştırın ve ocaktan alıp, soğumaya bırakın.Aralarda kabuk bağlamaması için karıştırın.

Tart hamuru için ise, öncelikle, tereyağını bir havan yardımıyla, döverek yumuşatın. Bu işlem yağın, şekerle daha kolay karışmasını sağlıyor.

Unu tezgaha eleyin, ortasını havuz gibi açın. Boşluğa, şeker, tuz ve tereyağını koyun. Şekeri iyice yağa yedirin. Daha sonra undan yavaş yavaş almaya başlayın. Bu aşamada, ortaya yumurta sarılarını ekleyin. Tüm malzemeyi iyice birbirine yedirin. 1-2 dakika yoğurduğunuz hamuru, gıda örtüsü ile sarın ve dolapta 1/2 saat bekletin.

Tart kalıplarınızı yağlayın. Dolaptan çıkardığınız hamuru bir kaç milim kalınlığında açın. Kalıbınızın büyüklüğüne göre kesin, ve yerleştirin. Ortalarına çatalla delikler açın. 200 C fırında 15-20 dakika pişirin.Soğumaya bırakın.

İyice soğumuş olan tartlarınızın ortalarını muhallebi ile doldurun. Üzerine çilek dizin ve servis edin.

Afiyet Olsunnn..........

26 Ocak 2008 Cumartesi

MUHTEŞEM DÖRTLÜNÜN ANİ BULUŞMASI:))

Haftalardır bugün, yok yok yarın olsun dediğimiz, dört gözle beklediğimiz, ama bir türlü toplanamadığımız çekirdek buluşmamızı, çok ama çok ani bir kararla gerçekleştirdik:)) Nasıl karar verdiğimizi hiç birimiz tam olarak bilmiyoruz maalesef. Olağan msn konuşmaları sırasında, aniden buluşalım dedik ve nasıl olduğunu dahi anlamadan, buluşma mekanında bulduk kendimizi:))

Biliyorsunuz ben Eyvah Ne Pişirsem Gönül'le daha önce tanışmıştım, buluşmada ise Sihirli Kepçe'm Feyza ve gelini Kitchen O'clock Nilay ile tanıştım ve çooook mutlu oldum:)) Hepsi o kadar tatlı, şirin, sempatik ve içten insanlar ki; bir kez daha blogumu açtığım için sevindim:)

Buluşmamız Nilay'ın minik oğlu Efe'nin katılımıyla çok daha zevkli geçti.Masamızda görmüş olduğunuz suluk Efe'ciğin:)) Tabii biz yine her zaman olduğu gibi; gülmekten ne konuştuğumuzu anlamadık:) Çooook keyifli bir gündü gerçekten de:))Tabiii sadece gülmedik, bu arada bol bol da yedik içtik:)

Nilay'ın ve Feyza'nın da dediği gibi umarım uzuuuuuun seneler devam edecek bir dostluğun temelini attık bugün.

Termal Peri'm Gönül'üm, Canım Kepçe'm Feyza'm ve Asil'im Nilay'ım; çok teşekkür ederim hepinize bu güzel dostluğunuz ve harika buluşma için:)) Minik Efe'yi ve rahatsız olduğu için gelemeyen Tatlı Sare'yi kocaman öpüyorum......



Büyük buluşma için ise, ayarlamalar devam ediyor, buradan duyuru yapıp katılmak isteyen arkadaşları bilgilendireceğim.

21 Ocak 2008 Pazartesi

PORTAKALLI - KAHVELİ - ÇİKOLATALI TRUFFLE





Yine orijinal bir tarif, ve yine Rapunsel eklemeleri:)) Nedense kitapları, dergileri karıştırıyorum, karıştırıyorum ama sonunda yine kendi bildiğimi okuyorum:) Biraz o tariften, biraz bu tariften derken yine ortaya değişik bir tat çıkıyor. Neyse ki şimdiye kadar, bu kendime özel ilaveler başıma dert açmadı:))

Bu tarifin orijinali de Anne Willan'ın Çikolatalı Tatlılar ve Pastalar kitabından. Ama dediğim gibi gerçek tarif nasıl oluyor bilmiyorum ama bu tarif gerçekten de inanılmaz:)) Çikolata sevmez kardeşim bile, kocaman bir dilim yedi:) Varın gerisini siz düşünün:))


Aşağıdaki tarif benim eklemelerimin olduğu tariftir.


Kek Malzemesi:

4 çorba kaşığı tereyağı

100 gr. un

4 yemek kaşığı kakao

4 adet yumurta

1 su bardağı toz şeker

1 çimdik tuz

4 yemek kaşığı yoğurt

1 portakal kabuğu rendesi

Çikolatalı Ganaş Malzemesi:

250 gr. bitter çikolata

100 gr. sütlü çikolata

300 gr. krema

5 yemek kaşığı kahve likörü

Süslemek için:

2 yemek kaşığı kakao

50 gr. beyaz çikolata rendesi

Fırını 180 C'ye ısıtın. Yumurtaları genişçe bir kaseye kırın, şekeri ekleyin ve mikser yardımıyla yaklaşık 5 dakika çırpın. Yumurtaların iyice kabarıp, beyazlaşması gerekiyor.

Unu, kakaoyu ve tuzu başka bir kaseye eleyin. Yumurtalı karışıma, unlu karışımın 1/3 'ini ekleyin ve bu aşamadan sonra tahta kaşıkla karıştırmaya başlayın. Arada yoğurdu ilave edin.

Kalan unu ve eritilmiş tereyağını da ekleyip, iyice karıştırın.En son rendelenmiş portakalı ilave edin. Yağlanmış 23 cm.lik kelepçeli kek kalıbına karışımı dökün. Önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 35-40 dakika pişirin. Parmağınızla bastırılabilcek kıvama gelince fırından çıkarın. Hemen ters çevirin ve keki soğumaya bırakın.

Ben kek hafif ılınınca kahve likörü ve portakal suyu karışımıyla keki ıslattım.

Ganaş yapımı için: Kremayı bir tencerede iyice ısıtın. Bu arada çikolataları küçük parçalara bölün. Kaynamaya yakın sıcaklıktaki kremayla, çikolataları karıştırın. En son kahve likörünü ekleyin. Çikolatalı karışımı yaklaşık 5-10 dakika mikserle çırpın.

Daha sonra, ganaşı, kekin üstüne dökün ve yüzeyini iyice düzeltin. Buzdolabına kaldırın ve bir gece dolapta üzerini gıda kaplayıcısı ile örterek bekletin.

Servisten önce, kekin ortasına bir çay tabağı koyun. Boşta kalan yerlere kakao eleyin. Daha sonra, çay tabağını alın, kalan boşluğa beyaz çikolata rendesi serpin ve servis edin.

Afiyet Olsun......

17 Ocak 2008 Perşembe

TERMAL TUZ PERİSİ'NDEN ÇOOOOK ANLAMLI HEDİYE:))

Ekim ayında bu sayfayı açmaya çalışırken, böyle güzel insanlarla, dostlarla tanışacağımı hayal bile edemiyordum:) Uzun süredir blog okuyucusuydum, dostluklara hayrandım ama kendimin de bu aleme girebileceğimi düşünmüyordum nedense:)

Ama hatta kocaman bir ama; şu anda o kadar çok mutluyum ki:) Sanal ortamda başlayan dostluklar gittikçe gerçek dünyaya da geçiş yapıyor.Hem de daha da büyüyerek.....

Lafı çok uzattım ama, geçenlerde ki Sevgili Pastalila'nın kısacık ama sımsıcak ziyaretinden sonra, dün de Sevgili Gönül'ün sıcacık ziyaretiyle ne kadar mutlu olduğumu, başka türlü anlatamam diye düşündüm:) Eyvah Ne pişirsem Gönül'cüğümle 1 gece önce msn de buluşma kararı almıştık. Ama dün blogunda hasta olduğunu okuyunca, hemen telefona sarıldım, gelemeyecek herhalde diye düşünerek. Ama Gönül'cüğüm, hasta haliyle, yollara dökülmüştü bile:) Böyle sözüne sadık insanlara bayılıyorum bu arada.

Gönül arabayı park ederken aynı Lila'yla olduğu gibi birbirimizi 40 yıldır tanıyormuş gibi el salladık birbirimize:) O kadar sıcacık ve içten bir cici bayan ki Gönül, görür görmez sevmemek mümkün değil:)Cafeye çıktığımızda ise öyle bir sohbete daldık ki zamanın nasıl geçtiğini anlamadım ben. Hatta o kadar derin konulara dalmışız ki, kahkalarla devam eden muhabbetimiz, sonuna doğru hafif hüzünlense bile çabuk toparladık kendimizi:)

Ayrıca, şu termal şort, tuz hadisisesine de pek ihtiyacı yok canım arkadaşımın:) Bence kendi abartıyor biraz, gayet hoş ve alımlı bir bayanla karşılaştım ben:)

Bu arada, bana yukarıda fotoğrafını görmüş olduğunuz harika anlamlı fincanları hediye getirmiş Gönül:) Benim kedi sevdiğimi çok iyi bilen arkadaşım, muhteşem bir incelikle, bu kedicikli fincanları seçmiş; her ne kadar kendisi kedilerden korksa da:)) Bu arada sanki bilirmiş gibi, fincanın üzerindeki kedicikler aynı benim tontiş kedim Paşa'ya benziyor:)

Canım sana bir kez de buradan teşekkür etmek istiyorum bu cici hediyen ve beni çoook mutlu eden ziyaretin için:) Her zaman bekliyorum.

Tabii bu arada buluşma konusunu unutmadım, ayarlamalara başlıyorum önümüzdeki hafta:) Sevgili Pastalila ve Gönül'ün yardımlarıyla en kısa sürede gerçekleştimeyi düşünüyoruz:)

14 Ocak 2008 Pazartesi

BADEMLİ - KAKAOLU BİSKÜVİ ve BİR ÖNERİ....

Son 3-4 gündür evdeki modemin azizliğne uğramış durumdaydım. Bugün en sonunda çözebildik problemi: yeni bir modemle:))





Cafe ile ilgili güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim:) Cafe'miz Avrupa Yakası'nda. Ziyaret etmek isteyen arkadaşlara adresi vereceğim. Tüm bu sıcak yorumlardan sonra aklıma, cafede bir buluşma günü düzenlemek geldi. Arzu eden tüm dostlarla birarada oluruz diye düşündüm. Hepinizden bu önerimle ilgili yorumları, düşüncelerinizi bekliyorum.







Gelelim bisküvilere; bu hafif kıtır bisküviler Lezzet dergisinin eki Güzel Şeyler'den. Dergiyi aldığım günden beri denemek için fırsat kolluyordum:) Geçenlerde," cafeye yapsam da hep beraber denesek" düşüncesi daha aklımdan geçerken, kendimi mutfakta buldum:))




Tariften memnun kaldım kalmasına ama, şeker miktarını biraz daha arttırırsanız, sanki daha lezzetli olacak gibi geldi bana.


Malzeme:
1 yumurta

100 gr. tereyağı

2 çorba kaşığı süt

2 çorba kaşığı kakao

1 su bardağı toz şeker

1/2 paket kabartma tozu

1 limonun rendelenmiş kabuğu

3,5 su bardağı un

2 çorba kaşığı badem içi





Tereyağını oda ısısında yumuşatın. Yumurtayı hafif çıpın.


Tüm malzemeyi derin bir kapta karıştırın. Pürüzsüz ve orta sertlikte bir hamur elde edinceye kadar yoğurun. 1/2 saat buzdolabında dinlendirin.



Dolaptan çıkardığınız hamuru 30 cm. uzunluğunda silindir şekline getirin. Bıçakla ince ince dilimleyin.



Dilimlenmiş hamuru, yağlı kağıt serili fırın tepsisine dizin. Önceden ısıtılmış 180 C fırında yaklaşık 20 dakika pişirin.


Afiyet olsun......





10 Ocak 2008 Perşembe

BİZE PASTALİLA GELDİ:))

Sevgili pastalila 'm , Ferah'cığım geçtiğimiz hafta beni çooook mutlu etti ve Cafe'ye geldi:)) Uzun süredir bekliyordum zaten kendisini. Gerçi ben şirin kızı Damla'yı da bekliyordum ama tatlı Damloş sabahları yuvaya gittiği için bize katılamadı:)

Benim bloğumun ilk ziyaretçilerinden Ferah. Şimdiye kadar da beni hiç yalnız bırakmadı sağolsun. Muhteşem kekler, pastalar, poğaçalar yapıyor kendisi de. İnanılmaz sıcak, cana yakın, tatlı bir anne Ferah:))

Ferah'cığım gelirken beni çok mahcup eden bu güzel paketle gelmişti. Paket Pastalila'nın kendi yaptığı, harika lezzetli badem ezmeli çikolalatalar ile doluydu:)) Akşam evdekilere de biraz ayırdım ve biz Cafe'de afiyetle yedik:) Akşam ise tüm aile yemekten sonra çikolataların başına oturduk ve anında bitirdik:)) Ellerine sağlık canım arkadaşım:)

Ferah'cığım, bu ziyaretlerin arasını uzatmayalım derim ben:)) En kısa sürede tekrar bekliyorum canım.

Zarif hediyen için ise tekrar çoooook teşekkürler, ellerine sağlık canım......

Bu arada tüm dostlarımı beklerim şirin cafe'ciğimize:))

9 Ocak 2008 Çarşamba

YEŞİL ZEYTİNLİ - CEVİZLİ YUMUŞACIK POĞAÇA

Bu kadar üst üste kek, pasta, tart yapınca kimsenin içini bayıltmamak için, araya bir de tuzlu karıştırmak lazım dedim:))

Yumuşacık, pufidik pufidik, boool ekstra malzemeli bir poğaça bu. Yapımı da çoook kolay:))

Lafı fazla uzatmadan tarife geçeyim:


Malzemeler

1 yumurta ( beyazı içine, sarısı üstüne)
1/2 su bardağı yoğurt
125 gr. margarin (becel kullandım)
1 çay bardağı sıvı yağ
1 yemek kaşığı sirke
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
1 çay kaşığı kırmızı biber
1 tatlı kaşığı tuz
1 su bardağı beyaz peynir
1/2 su bardağı ceviz içi
1/2 su bardağı konserve yeşil zeytin(doğranmış)
Aldığı kadar un


Yoğurt, margarin, yumurta akı ve sıvı yağı derince bir kapta karıştırın. Beyaz peyniri ekleyin, elinizle iyice ezilene kadar yoğurun.

Sirke, kırmızı biber, tuz ve azar azar unu ilave edin. Hamurunuzun ele yapışmayacak kıvamda ama çok da yumuşak olması lazım. O yüzden hiç sevmesem de un miktarını veremiyorum.

En son ceviz içi ve yeşil zeytini de ekleyin. Gerekirse biraz daha un ilave edin.

Hamuru yaklaşık 1/2 saat buzdolabında dinlendirin.

Dolaptan çıkardığınız hamurdan ceviz iriliğinde parçalar kopartın. Elinizle yuvarlayın. Yağlı kağıt serili tepsiye dizin. Üzerine yumurta sarısı sürün.


185C fırında yaklaşık 30 dakika pişirin.

Afiyet Olsun.....

6 Ocak 2008 Pazar

CEVİZLİ - KARAMELLİ TART

Bu lezzetli tartı her canımız çektiğinde, büyük bir pastaneler zincirinin bir şubesinden alırdık. Ta ki bugüne kadar:)) Bugün önünden geçerken,artık o pastanenin satmadığını gören babam üzüldü.

O anda benim beynimde de şimşekler çaktı:)) Eve gelir gelmez Beyaz Fırın'ın her daim elimin altında bulunan Beyaz Mutfak adlı kitabını aldım elime ve başladım tarifi uygulamaya:))



Gerçi devreye her zaman ki Rapunsel girince; tarifte ufak tefek değişiklikler olmadı değil:)

Ama ortaya çok çok çok lezzetli bir tart çıktı.Ben de sizlerle paylaşmaya karar verdim.













Tart Hamuru:



250 gr. un

125 gr. tereyağ

110 gr. toz şeker (ben 70 gr. kullandım)

1 yumurtanın sarısı

1 paket vanilya

1 limon kabuğu rendesi

4 yemek kaşığı süt (tarifte yok)



Tüm malzemeyi bir karıştırma kabına alın ve iyice yoğurun. Tarifte 1 gece buzdolabında bekletin diyordu ama benim o kadar vaktim yoktu:)) Yaklaşık 1 saat kadar bekletebildim.

Dolaptan çıkardığınız hamuru merdane yardımı ile tart kalıbınızın büyüklüğüne göre açın ve kalıba yerleştirin. Hamurun üzerie çatalla delikler açın.( Kabarmaması için)



165 C fırında yaklaşık 30 dakika kadar pişirin.



Cevizli Karamel:



250 gr. toz şeker ( ben 200 gr. kullandım)

2 yemek kaşığı bal

110 ml. sıvı krema

2 su bardağı ceviz içi


Toz şeker ve balı bir tencerede rengi iyice koyulaşana kadar karıştırarak ısıtın. Daha sonra kremayı da ekleyin ve kaynatın. Ben bu aşamada 1/2 limon suyu da ilave ettim. Ocaktan aldığınız karamele cevizleri de ekleyin.


Fırından çıkardığınız tart soğuyunca, cevizli karışımı eşit olarak tartın üzerine yayın. Oda ısısında soğutun.



Afiyet olsun.......

4 Ocak 2008 Cuma

EN TATLI DOĞUMGÜNÜ HEDİYESİ:))

Şirin, tatlı, kibar, çoook içten,ince düşünceli arkadaşım Merve'nin, "canı" Ozan için hayal ettiği saplı kurabiyeler:))

Yaklaşık 1 ay önce beraber tasarlamıştık nasıl bir şeyler yapabileceğimi; Ozan'ın nelerden hoşlanacağını Merve söyledi, ben hayata geçirdim.

Her zamanki gibi zencefilli kurabiyeler yaptım. Daha sonra da şeker hamuru ile can buldular, renklendiler.Kimi pembe pembe kalpler oldular, kimi Merve - Ozan tacı, kimi rengarenk yıldızlar, kimi ise gelin - damat:))

Yaparken o kadar zevk aldım ki, sanıyorum Merve'nin de pozitifliğiyle bir kaç saatte bitti kurabiyeler:)) Hatta keşke biraz daha olsaydı da süslemeye devam etseydim dedim:))

Daha sonra tek tek paketlediğim kurabiyeleri gümüş bir saksıya yerleştirdim, renkli jelatinle kapladım ve harika bir hediye paketi oldu:)

Umarım Ozan'da memnun kalmıştır tatlı hediyesinden:)





Ozan'a nice mutlu, sağlıklı, Merve ile dolu dolu geçecek bir ömür diliyorum:)) Umarım en kısa sürede gelin - damat kurabiyelerini o özel gün için bol bol tasarlarız:))